Konu hakkında daha derinlemesine bilgi sahibi olmak isteyenler aşağıdaki bağlantıları takip edebilirler;
Economizing Defense: Economics of the Military-Industrial Complex (Academic article): Peter Boettke and Peter Leeson write on the potential for a market in national defense.
The Origins of the Permanent War Economy (Academic article): Chris Coyne and Thomas Duncan look into the origins and causes of the modern day military-industrial complex.
Libertarian Philosophy: Does a Stronger Military Make Us Safer? (Learn Liberty video): Bryan Caplan debates Jan Ting on the threat imposed by the mere existence of an armed forces.
Dış Politika, Bölüm 6: Serbest Piyasa Sistemi, Askerî Endüstriyel Blok’u Nasıl Sona Erdirebilir
F-35 jetlerinin savaş uçakları dünyasında bir sonraki çığır açan adım olması bekleniyordu. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri için ileri hız ve kıvraklık özelliklerine sahip bir hayalet uçak. Fakat on yılı aşkın süredir devam eden geliştirme çalışmalarına ve sınırlı üretimine rağmen, F-35ler istenilen noktaya ulaşamadı. Bugün hâlâ 1970’lerden beri kullanımda olan F-16’lara karşı girdiği tatbikî it dalaşlarında kaybeden tarafta.
F-35 hava araçlarının bu başarısızlıklarına rağmen, vergi mükelleflerinden gelen milyarlarca dolar bu uçakların gelişimine aktarılmaya devam ediyor. İsrafın ve suistimâlin boyutu çoğumuz için şok edici. Fakat bu durum Askeri-Endüstriyel Blok’un -Savunma Sanayiindeki özel firmalar ile komutanların, meclisin ve bürokratların içinde bulunduğu yakın ilişkinin- oldukça öngörülebilir bir sonucu ne yazık ki.
Gelin bunun neden böyle olduğunu inceleyelim: Askeri-Endüstriyel Blok’un siyasi düzeni, rekabetçi piyasanın çalışma prensiplerinden oldukça farklı. Hâliyle bu durum önemli sonuçlar doğuruyor. Rekabetçi piyasalarda kar ve zarar, firmaların verimliliği için geri bildirim işlevi sağlar. Böylece firmalar gerçek bir rekabet içinde yer alır.
Sonuç olarak, kaynaklar en çok değerin yaratıldığı yerde kullanılmaya eğilimlidir. Fakat askerî firmalar için kâr ve zarar piyasa yerine firmaların siyasetle ilişkisine göre belirlenir. Kaynakların nerede kullanılacağına dair kararlar ise, piyasa rekabeti vasıtasıyla değil, bürokratlar tarafından alınır.
Bu, savunma sanayiinde kullanılan kaynakların en verimli şekilde değerlendirildiğinden emin olmanın imkânsız olduğu anlamı gelir.
Sonuçta bu, vergi mükelleflerinin parası. Yani, savurgan harcamaların hesabının sorulma şansı az. Peki çözüm ne? Vergi mükelleflerinin paralarını sömüren savurgan projelere karşı devletin daha sorumlu davranmasını nasıl sağlayabiliriz?
Bazıları bunun, gözetim faaliyetlerini artırıcı reformlar yaparak ya da daha çok yasa koyarak çözülebileceğini öne sürüyor. Pekâlâ, 1997’den beri, (ABD) Sayıştay’ın yasaya göre devlet kurumlarının finansal durumlarını denetlemesi gerekiyor. Bu gerekliliğe rağmen, Savunma Bakanlığı kesin ve güvenilir şekilde mali dokümanları paylaşmadığı için bu bakanlık gerektiği gibi denetlenemiyor.
Bu temel muhasebe süreçlerinin ve kontrollerinin eksikliği, Pentagon’un kendi mali kaynaklarını ve harcamalarını etkin şekilde takip etmekten yoksun olduğu manasına gelir. Yine de bu, altta yatan problemleri değiştirmezdi. Askeri-Endüstriyel Blok’un büyük hacmi ve karmaşıklığı, gözetim ve mali sorumluluğu neredeyse imkânsız kılıyor.
Tüm bunlar, o kadar başarısız neticeye rağmen F-35 geliştirme çalışmalarının neden devam ediyor olduğunu gösteriyor. Bu konudaki tek gerçek çözüm, askeriyenin ve ilgili devlet kurumlarının dış politika ve savunma harcamaları üzerindeki etkisini keserek çıkar sağlama motivasyonunun önüne geçmektir.
Konuşmacı: Christopher Coyne
Çeviri: Furkan Yıldız
Redaksiyon: Seçkin Sosyal
Kaynak: LearnLiberty.org