Konu hakkında daha derinlemesine bilgi sahibi olmak isteyenler aşağıdaki bağlantıları takip edebilirler;
- Game of Thrones as Theory (article): The journal Foreign Affairs examines the imperialism and politics in Game of Thrones
- The Game of Thrones Is A Game of Coins (article): Matt McCaffrey looks at the economics behind the popular show
- The Economic Sense in Game of Thrones (article): An interesting look at the banks and finance in Westeros
- Right Conquers Might (article): What is right, wrong, and peaceful in the world of George RR Martin?
- Game of Thrones’ Economics (video interview): Matt McCaffrey talks with Reason TVabout the ever popular show
- Power is a Shadow that Kills (blog post): Matt Zwolinski talks people power, kings, and Game of Thrones
TAHT OYUNLARI DURDURULMALI
Taht oyunlarını oynadığında ya kazanırsın ya da ölürsün, bunun ortası yoktur.
Öğrencilerime gücün doğasını, nereden geldiğini ve bizi nasıl değiştirdiğini sorgulamayı öğretmek istiyorum. Taht Oyunları’nı dahice yapan şey, yönetenler ve yönetmeyi arzu edenler arasındaki kanlı çekişme hakkında bize şunun ipucunu vermesi: Belki de hiçbiri yönetmeyi hak etmiyordur. Belki de tüm problem iktidarın kendisidir. Westeros’un neden böylesine kirli olduğunu açıklamak için ejderhalara ve Ak Gezenler’e ihtiyacımız yok; mesele bundan daha basit. Westeros’un yöneticileri kaos ve yıkım getiriyor, çünkü herkes Westeros’u yöneten birileri olması gerektiği konusunda hemfikir. Demir Taht’ın doğası, insanları onun için öldürmeye, hatta ölmeye ve onu ele geçirmeye teşvik ediyor. Muktedirin tahtını koruması, diğer insanları ölmeleri ve öldürmeleri için kullanmak anlamına da geliyor. Bu güç; her an ele geçirilmeye hazır, devasa bir sandalyenin üzerinde toplanmıştır. Bu yüzden elinde küçük bir tomar altın ve biraz kılıcı olan herkes o sandalyeyi hedefler. Özellikle halk için bitmek bilmeyen bir çatışmanın ve sefaletin tarifi de budur.
Halk; yağmur, sağlık ve asla bitmeyen bir yaz için dua eder. Lordların oynadığı oyunları önemsemez.
Yöneticiler kavga ettiğinde, en çok acı çekenler onların tebaasıdır. Öyleyse kanın akmasını nasıl durduracağız? Tarih boyunca, bazı toplumlar nasıl oldu da Westeros gibi şiddetli ve istikrarsız dönemlerden görece barışçıl, istikrarlı ve varlıklı bir duruma geçtiler?
Güç, insanların olduğuna inandığı yerdedir. O bir gözbağıdır; duvarda bir gölgedir.
Westeros’ta dahi güç insanların olduğuna inandığı yerde. Sıradan insanlar keyfi otoriteyi sorgulamaya başladığında üzerinde kralların oturduğu taht güç kaybedecektir. Dünyamızda da güce meydan okumak istiyorsak, öncelikle onun hakkındaki temel inanışlarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Devletimiz az miktarda güce sahip olsa ne olur? Siyasi yetki, böylesine bir otorite buyurmasa ve ödüller sunmasa ne olur? Böyle bir durumda taht oyunları olmazdı, çünkü taht ele geçirilmeye değer olmazdı. Kilit nokta, iktidarı aşağıdan yukarıya doğru inşa etmektir, yukarıdan aşağıya değil. Tarih boyunca otoriter rejimler, halk kendi rızasını geri çekmeye başlayınca sarsılmışlardır. Böylece gelişmek istedikleri toplumla ilgili kendi fikirlerini teşvik etmişlerdir. Demir taht, rahatsız edici bir sandalyeden daha fazlası oldukça Westeros huzura eremeyecek. Bizim dünyamızda da Taht Oyunları’nı kazanmanın tek yolunun onu oynamamak olduğunu öğrendik.
Kaynak: Learnliberty.org
Konuşmacı: Prof. Matthew McCaffrey / University of Illinois at Springfield
Çeviri: Berk Şenkafa
Redaksiyon: Ahmet Altundal