Konuyla ilgili daha ileri okumalar yapmak isteyenler, aşağıdaki bağlantıları takip edebilirler;
Feds vs. Raisins: Small Farmers Stand Up to the USDA [article]: The story of Marvin and Laura who have faced a decade-long legal battle with the United States Department of Agriculture (USDA). Every year, the Hornes plant seeds, tie vines, harvest fruit, and place grapes in paper trays to create sun-dried raisins. And every year, the federal government prevents them from bringing their full harvest to market
Eating Disorder: How Governments Raise Food Prices [article]: How tariffs, quotas, and “antidumping” laws reduce the supply of food and keep demand for food unmet
The Locavore’s Dilemma: Why Pineapples Shouldn’t Be Grown in North Dakota[article]: How support for the local produce movement flouts basic economic principles
How Government Makes You Fat – The Great Sugar Shakedown (video): The history of the American sugar quota program
John Stossel – A Sweet Deal? (video): John Stossel talks with Sallie James, the Cato Institute’s Trade Specialist, about American agriculture policy
Certified Organic Can Be Bad for Small and Local [article]: How “organic seed” requirements grant large companies monopolies, threatening the sustainability of small organic farmers
Gıda Düzenlemeleri Bizi Sağlığımızdan Nasıl Ediyor?
Ne yiyeceğinizi nasıl seçiyorsunuz? Çoğu insan hükümet politikalarının gıda ve tüketim üzerinde ne kadar büyük etkisi olduğunun farkında değildir. Rant arayışı, lobi faaliyetleri ve regülasyonlar; gıdaların ne şekilde üretildiğini ve insanlara nasıl satıldığını etkiler. Bazıları, politikayı, halkın refahı yerine kişisel çıkarları için kullandığında ‘rant arayışı’ oluşur. Bundan en çok faydalananlar, belli çıkar grupları olur.
Mesela mısır için devlet teşviğini ele alalım. Hükümet herkesten vergi alır ve bunu daha küçük bir grup olan mısır üreticilerine verir. Senin veya benim verdiğim küçük tutarlardır, ancak mısır üreticilerinin kazancı büyüktür. 1995’ten beri hükümet, mısır üreticilerine 73.8 milyar dolar verdi, yani ortalama bir aile yılda yaklaşık olarak 400 dolar teşvik ödüyor.
Peki bu benim tercih ettiğim gıdayı nasıl etkiliyor? Mısıra yapılan teşviklerle birlikte, mısır içeren gıdaların etiket fiyatı daha düşük oluyor, böylece insanlar daha fazla tüketiyorlar. Çiftçiler de mısır teşviklerinden karlı çıktıkları için politikacıların teşvikleri desteklemesi için enerjilerini ve kaynaklarını bu yönde harcıyorlar.
Yeni ve küçük işletmeler, çeşitli düzenlemelerin gerektirdiği şartları ve tutarları karşılamakta zorlanırlar. Böylece piyasaya girişleri kısmen engellenmektedir. İyi bir örnek; gıdaların organik olduğunu belgelendirme zorunluluğu. Bu düzenlemenin küçük üreticilere faydası olmaz mı? Malesef hayır. Organik gıda, milyar dolarlık bir endüstri haline geldi. Büyük işletmeler bu tip düzenlemelere uymak için, zaman ve para harcayabilecekleri birçok kaynağa sahiptirler. Diğer yandan, küçük çaplı üreticiler mali harcamaları karşılamakta, evrak işlerini halletmekte ve bürokrasiye uyum sağlamakta zor bir süreçten geçmektedir. Düzenlemeler büyük çiftçiler için küçük, fakat küçük üreticiler için büyük meblağlardır. Yani bu tip düzenlemeler olmadan oluşacak tabloya kıyasla, organik market piyasasına; endüstriyel çiftlikler daha çok, yerel-küçük üreticiler ise daha az hakimdir.
Gıda piyasasını yönlendiren birçok faktör vardır. Fiyatlar teşvikler nedeniyle çarpıtılmıştır ve düzenlemeler nedeniyle rekabet engellenmiştir. Birçok istenmeden oluşan sonuçla beraber düşünüldüğünde besin kalitesini, sağlığa etkisini ve besin değerlerini yükseltmek için en iyi çözüm devlet midir? Ben hayır derim. Müdahalelerden uzak, daha özgür bir piyasa, tüketicilerin daha ucuz ve daha sağlıklı gıda temin etmesini sağlayabilir.
Kaynak: LearnLiberty.org
Konuşmacı: Asst. Prof. Daniel D’Amico / Loyola University New Orleans
Çeviri: Işık Cemre Güngör