Devlet, Saçma Sapan Yürüyen İnsanları Sübvanse Etmeli Mi?
Konuyla ilgili daha ileri okumalar yapmak isteyenler, aşağıdaki bağlantıları takip edebilirler;
Art Needs No State Subsidies [article]: Bruce Walker at the Foundation for Economics Education argues that the State is inept at picking winners and losers, especially when it comes to the arts
Farm Subsidies – Stossel in the Classroom (video): John Stossel offers a lesson in cronyism with this segment on the farm bill and agricultural subsidies
Paying for Farm Subsidies [article]: Morgan Rose at Econlib describes the economic effects of subsidies and offers parameters for subsidization policies
30 Stupid Things the Government Is Spending Money on [article]: Because we need more “Celebrity Chef Fruit Promotion Road Shows” in Indonesia…
Devlet, Saçma Sapan Yürüyen İnsanları Sübvanse Etmeli Mi?
ART CARDEN: Beklettiğim için üzgünüm. Korkarım adımlarım son zamanlarda iyice sapıttı. Bir yerlere yürümek, her geçen gün daha çok zamanımı alıyor.
[SAÇMA YÜRÜYÜŞLER BAKANLIĞI] (tabeladaki yazı)
Keşke böyle aptalca yürüdüğüm için bana para ödenseydi. O zaman hem benim keyfim hem de sizin keyfiniz yerinde olurdu. Yani en azından bence öyle. Gerçi devlet dışında kimse bana abuk subuk yürüyeyim diye para vermeye razı olmaz sanırım.
SILLY WALKER: Saçma sapan yürüyebiliyorum ve devlet bana destek verirse daha da saçmalayabilirim.
GOVERNMENT MINISTER: Anlıyorum. Adımlarınızı görebilir miyim?
SILLY WALKER: Tabii ki.
CARDEN: Eğer saçma sapan yürüyenlere tahsis edilmiş bir devlet desteği olsaydı, mesela kafamdan uydurduğum her saçma sapan adım için devlet bana teşvik ödeseydi, o zaman şimdikinden çok daha salakçasını başarabilirdim.
[VIDEO CLIP]
GOVERNMENT MINISTER: Çok da saçma olduğunu düşünmüyorum. Sizce öyle mi?
SILLY WALKER: Devlet gerekli desteği verirse, inanın çok daha saçma yürüyebilirim.
CARDEN: Muhtemelen bu pek de iyi bir fikir değil çünkü saçma bir yürüyüş demek… – saçma yahu işte. Sizi saçma sapan adımlarımın toplumun yararına olduğuna ikna etsem bile, buna yine de itiraz edersiniz. Eğer insanlar kendi paralarını benim adımlarımı abuklaştırmama yatırmak istemiyorlarsa, demek ki bu kabiliyetime çok da değer vermiyorlar. Angarya bir işte çalışabilirim, köpek gezdirebilirim, araba satar ya da ekonomi dersi falan verebilirim: bunlar insanların bana gerçekten para ödeyebilecekleri şeyler. Daha fazla devlet desteği ile daha fazla insanın daha da saçmalayabileceklerine şüphe yok ama bu pek de iyi olmasa gerek. Kısacası, bu, devlet yardımlarının israf edilmesi anlamına gelecektir.
Peki devletin yürüttüğü daha ciddi işler ne olacak?
GOVERNMENT MINISTER: Milli Savunma, Sosyal Güvenlik, Sağlık, Barınma, Eğitim ve Saçma Yürüyüşler!
CARDEN: Mesela gıda sübvansiyonları? Arabaların camlarında bile “Çiftçiler yoksa, yemek de yok” türündeki yazıları görmüşsünüzdür. Bazıları gıda yardımlarının yiyecek güvenliğinin temini için gerekli olduğunu söylüyor.. Diyorlar ki eğer yardımlar olmazsa yeterince yemeğe ulaşamayız. Ama aslına bakarsanız yemek desteği yapmakla insanların adım atarken saçmalarına destek vermek aynı şey. Evet, belki elimize daha fazla yiyeceğimiz olacak ama en nihayetinde kaynakları israf etmemiz yine kaçınılmaz. Çünkü gıdaları daha pahalıya mal etmiş olacağız.
GOVERNMENT MINISTER: Adım atarken saçmalama işi ilgini çekti değil mi ?
SILLY WALKER: Tabiki.
GOVERNMENT MINISTER: O zaman şunu bir izle.
CARDEN: Belki de ekonomistlerin ‘pozitif dışsallık’ ya da ‘dışsal yarar’ dedikleri şeylerin sübvanse edilmesine destek olabiliriz? Örneğin eğitim? Eğitimli bir toplum hepimizin yararına değil mi? Mesela bir üniversite profesörü olarak, hizmetime talip olacak daha fazla öğrenci, benim yararımadır. Ya da mesela, güneş enerjisi kullanırsak, kullanılan fosil miktarı düşer ve havanın kalitesini hepimiz için yükselir.
Peki neyi destekleyeceğimizie nasıl karar vereceğiz? Her ne kadar teoride dışsal yararları desteklemek iyi gibi gözükse de, devletler hangi teknoloji yada şirketi destekleyecekleri konusunda her zaman sınıfta kalmışlardır. Bir an için, kendi haline bırakılan piyasaların, eğitime ve güneş enerjisine gereken önemi vermeyeceğini kabul etsek bile bu, devlet müdahalesiyle her şeyin daha iyi olacağı anlamına gelmez ve gelmemelidir.
GOVERNMENT MINISTER: Kahveniz de geldi…
Kaynak: LearnLiberty.org
Konuşmacı: Asst. Prof. Art Carden / Samford University
Çeviri: Batuhan Durmuş