Konu hakkında daha derinlemesine bilgi sahibi olmak isteyenler aşağıdaki bağlantıları takip edebilirler;
In Order to Live: A North Korean Girl’s Journey to Freedom (book): Want to hear more of Yeonmi’s story? Check out her book detailing her life in North Korea and escape.
Warsaw’s Blinking Lights – Learn Liberty (video): One of Learn Liberty’s own professors, Professor Peter Jaworski, grew up under a communist regime. In this video, Professor Jaworski and his family tell the story of their involvement in Radio Free Poland.
Civil Disobedience: One Lone Man and the Tanks of Tiananmen (blog post): Dr. Wade Shol tells the story of the Tiananmen Square Massacre and one man who stood up to the communist regime.
Yeonmi Park’ın Kuzey Kore’den Kaçışı: Işığın Olduğu Yere Git
Her yıl yaklaşık 13 bin kişi Kuzey Kore’den kaçmak için hayatını tehlikeye atıyor. Çok azı hayatta kalıyor. Çoğu geri gönderiliyor ve ya idam ediliyor ya da hapse atılıyor.
İşte hayatta kalanlardan birinin hikayesi: Yeonmi Park
Yeonmi Park:
Evet uzun bir yolculuk oldu. Pek çok trajedi yaşandı. Önce kız kardeşim arkadaşlarıyla kaçtı çünkü yeterince donmuş patatesimiz yoktu. Yaşamımızı sürdürecek bir yol yoktu. Tek yol kaçmaktı. Tek bildiğim şey Çin’in ışıkları olduğuydu. Düşündüm ki, “Işığın olduğu yere gidersek orada biraz yiyecek de buluruz.” Özgür olmanın anlamını bile bilmiyordum. Tek istediğim bir kase pilavdı.
13 yaşımdayken annemle, donmuş nehrin karşısına geçtik ama maalesef Çin hükümeti bizi mülteci olarak kabul etmedi ve hapis ya da idam cezasına uğrama riskine rağmen Kuzey Kore’ye geri yolladı. Pek çok Çinli, bizim zor durumumuzdan faydalanıp insan kaçakçılığı yapıyordu. Ben ve annem de bunların kurbanı olmuştuk.
Yeonmi ve annesi Kuzey Kore’den kaçınca insan kaçakçılarının eline düştü. İki yıl tutsak olarak yaşadılar. Kuzey Kore’den Çin’e kaçanların yüzde 90’ının insan kaçakçılarının kurbanı olduğu tahmin ediliyor.
Yıllar sonra Güney Kore’ye gidersem özgür olacağımı düşündüm ve annemle Moğolistan’a geçmek için Gobi Çölü’nü geçtik. Ölümü kabullenmiştik zira geri dönüş yoktu. Geri dönmek de ölmek demekti. Yanımızda bıçak ve zehir taşıyorduk. İnsanlık onuruyla yaşamak için son denememizdi. Moğolistan’a vardığımızda askerler bizi yakaladı. “Önce Çin’e gideceksiniz, onlar da sizi Kuzey Kore’ye yollayacak” diyorlardı. Bu yüzden, kendimizi öldüreceğimizi söylemekte tereddüt etmedik. Çünkü dediklerini yaparlarsa sonucun ne olacağını biliyorduk. Ya idam edilecek ya da ömür boyu hapsedilecektik ve açlıktan ölecektik. Sonuçta onlara yalvarmamız ve onları tehdit etmemiz işe yaradı ve şansımıza bizi geri yollamadılar.
Amerika’ya geldiğimde gerçekten tedirgindim. Burada “Amerikalılar” diye tuşlarsanız önünüze fotoğraflar gelir ama bizim yolculuk yapmamız yasaktı ve internetimiz yoktu. Bu yüzden sadece, devletin bizim için çizdiği resimleri görüyorduk. Resimlerde ABD, büyük burunlu ve mavi gözlü canavarlar olarak resmediliyordu. Benim için Amerika imgesi buydu. Bir yıl kadar önce Amerika’da ilk kez sahneye çıktım ve gördüğüm şey binlerce beyaz insanın aynı salonda yer almasıydı. Hepsi birbirine benziyordu. Burada beyin yıkamanın gücünü gördüm, söylediğiniz şarkılar, okuduğunuz kitaplar, çözdüğünüz matematik problemleri, öğrendiğiniz bilim, hepsi beyin yıkamaydı.
Hukuk ve iktidar, zengin güçlü insanları korumak için var oldu. İktidarı ben bu şekilde kavradım. İktidarın, zayıf ve sesini duyuramayan kişileri koruduğunu bilmezdim. Hayatım boyunca bunun normal bir şey olduğunu sandım. İnsanlar, bir neden yokken ortadan kaybolabilirlerdi; aynı, kız kardeşimin annesinin başına gelen şey gibi. Kadın idam edildi ve aylar sonra devlet “Bir hata yapmışız” dedi. Hepsi bu. Farelerin insanları yediğini gördüm. Aklınızda kalan görüntüler bunlar oluyor. Bir sürü insan bunlara maruz kalıyor. Adalet, özgürlük hatta aşk gibi kelimeler bile yoktu. Başka bir gezegen gibiydi. İnsani bir dille Kuzey Kore’yi açıklamak mümkün değil.
Özgürlük olmadan, potansiyelimizi gerçekleştiremeyiz. Kendimiz bile olamayız. Bu yüzden, özgürlük için ölmeye hazırım ve özgür olmak için yaptığım tercihlerden pişmanlık duymuyorum.
Yeonmi bugün eşiyle New York’ta yaşıyor. Kendisi Columbia Üniversitesi’nde iktisat okuyor.
Yeonmi Park, 2015’te “Yaşamak Adına: Bir Kuzey Koreli Kızın Özgürlüğe Kaçışı” adlı kitabı yayınlandı.
Park, dünyayı gezerek kaçış hikayesi hakkında konuşmalar yapıyor.
Kaynak: LearnLiberty.org
Konuşmacı: Yeonmi Park
Çeviren: Cem Özen
Redaksiyon: Seçkin Sosyal