Prof. Diana Thomas, politikacıların neden özellikle seçim zamanı birbirlerine benzer söylemler geliştirdiğinin nedenlerini anlatıyor. Konuyla ilgili daha detaylı okuma yapmak isteyenler aşağıdaki bağlantıları takip edebilirler;
“Public Choice”[encyclopedia entry]: The Concise Encyclopedia of Economics entry on public choice theory, the school of thought to which the median voter theorem belongs
Why Politics Is Stuck in the Middle [article]: Economist Tyler Cowen uses the median voter theorem to explain policy choices, President Obama’s legacy, and campaign finance
The Limited Explanatory Power of the Median Voter Theorem [article]: Economist Matthew Iglesias directly responds to Tyler Cowen’s article in this Think Progress blog post
Why All Politicians Sounds the Same [article]: Business Insider takes a game theoretical approach to the median voter theorem
Simmons, Randy T. (2011). Beyond Politics. Oakland: Independent Institute.
Neden Politikacıların Söylemleri Kulağa Hep Aynı Gelir?
Farklı partilerden politikacıların, özellikle genel seçimlerde tamamen aynı şeyleri söylemelerinin nedenini hiç merak ettiniz mi? Çünkü mantıklı olanı yapıyorlar. Sizlere ‘Ortanca Seçmen Teoremi‘ni açıklayarak neden böyle olduğunu anlatacağım.
Seçimlerde sol kanattan olan Demokrat Parti adayı olduğunuzu farz edelim. Çoğunlukla iki partinin meclise girebildiği bir sistemde kazanmayı garantilemek için, oyların yüzde 50’sinden en az 1 oy fazlasını almanız gerekecek. Radikal solda bir pozisyon tutturduğunuzu düşünelim, yarışı kazanabilir misiniz? Kazanabilmeniz için oy verenlerin sağ-sol çizgisi boyunca nasıl dağıldığına bakmamız lazım.
Seçmenler, çoğunlukla, soldan soğa geniş bir yelpazede yer alırlar. Bu yelpazenin her bölgesinde insanlar olur. Seçmenlerin oluşturduğu bu yelpazeye bakarsak, hangi seçmeni size oy vermesi için ikna edebilirsiniz? Radikal solda konumlanan Demokratların görüşleri sizinkilerle çoğunlukla uyuyor, çünkü zaten siz de radikal soldan ilerliyorsunuz. Yani bu seçmenin oylarını almanız kolay olacak. Biraz sağa kaydığınızda klasik, anaakım Demokratları görürsünüz. Bazı konularda daha radikal görüşlere sahip olsanız bile, oylarının çoğunu alacağınızdan şüpheniz olmasın.
Peki, çizginin daha ortalarına, muhafazakar Demokratlara ve bağımsızlara geldiğinizde ne olur? Çoğu zaman, %50’yi aşmak için onların oylarına ihtiyacınız olur. Görüşleriniz birbirine çok uzak olduğundan size oy vermek istemeyebilirler. Hatta daha Cumhuriyetçi (sağcı) bir adaya bile oy verebilirler.
Hal böyle olunca, ortadaki seçmenlerin oylarını tek bir yolla, kendi konumunuzu onlarınkine yaklaştırarak alabilirsiniz. Aslına bakarsanız, kazanmak istiyorsanız, tam ortadaki seçmeni hedeflemelisiniz. Çünkü o seçmen, size gereken çoğunluğu elde etmeniz için gereken en zor seçmendir.
‘Ortanca Seçmen’e çalışarak, kendi konumunuzdan bayağı uzağa düştünüz. Şimdi daha solcu, yani kendi asıl konumunuzdaki seçmenler hala size oy verecek mi? İki partinin ağır bastığı sistemlerde, muhtemelen evet. Hala onlara Cumhuriyetçi adaydan daha yakınsınız.
Ve Cumhuriyetçi rakibiniz de tamamen aynı süreçten geçecek. Eğer sayıları az olan aşırı sağcı seçmenlerden daha fazlasını istiyorsa, onun da sola daha yakın seçmenleri, yani ortadaki seçmeni cezbetmesi gerekir. İşte bütün politikacıların tamamen aynı şeyi söylemesinin nedeni budur. Çoğunluk kuralının işlediği bir iki partili sistemde, herkesin kazanmak için mücadele ettiği oy, ortanca seçmenin oyudur.
Kaynak: Learnliberty.org
Konuşmacı: Prof. Diana Thomas / Utah State University
Çeviri: Gizem Yılmazer
Redaksiyon: Oytun Tez