Konu hakkında daha derinlemesine bilgi sahibi olmak isteyenler aşağıdaki bağlantıları takip edebilirler;
Hamilton Tells the Story of a Great Historical Figure, but Misses Some of the History (blog post): Interested in learning more about Alexander Hamilton after seeing Hamilton and this video? Peter McNamara explains how historically accurate the musical Hamilton is.
Cash is not the enemy; central banks are (blog post): Douglas French makes a case against central banks.
Andrew Jackson: The First Imperial President (video): Professor Amy Sturgis argues why Andrew Jackson shouldn’t be considered one of America’s greatest presidents.
ABD Ekonomi Tarihi III: Ulusal Bankaların Yükselişi ve Düşüşü
Brian Domitrovich: 1789’da anayasasını kabul eden Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk yıllarındaki en önemli siyasi çekişmelerden biri de, bir ulusal bankanın var olup olmamasıydı. ABD’de banka kurulma kararı, ilk Hazine Bakanı olan Alexander Hamilton’ın ısrarıyla 1791 yılında Kongre tarafından kabul edildi ve başkan tarafından onaylandı. Hamilton anayasanın 1. maddesinin 8. bölümündeki federal hükümetin yetkisi içinde “gerekli ve uygun şartlara” dair hükümlerin bankanın anayasal zeminini oluşturduğunu iddia etmişti.
Buna karşın Thomas Jefferson gibi önde gelen kişiler federal iktidarın anayasayı aşan genişlemesinden dolayı bir bankaya sahip olmanın “gerekli ve uygun” olduğu görüşüne katılmadı. Banka kararının Kongre’den ve Başkan Washington’ın imzasından 1791’de geçmesi ile banka 20 yıllık imtiyazlara sahip oldu ve her eyalette bir şube açtı.
Bankanın amaçlarından biri, ABD’nin tahsil edilen gelirlerini yatıracağı ve Amerikalıların vergi ödemelerini yapacağı bir yer sağlamaktı. Bankanın Amerikan sanayisi, ticari ve tarımsal büyümesi için kredi sağlaması da hedeflendi. Ayrıca banka savaş zamanı orduyu finanse etmek için gerekliydi. Banka bunun dışında özellikle büyük bütçe açıklarını azaltmak için faydalıydı.
1800’lerin başında bağımsızlık savaşından kalan borçlar azalınca, Başkan James Madison bankanın önemini yitirdiğinden emin oldu. Banka da zaten imtiyazların sona erdiği 1811’de kapandı. Fakat sonraki yıl başlayan 1812 savaşında borçlar yığıldı ve savaşın finanse edilmesi banka olmadığı için zorlaştı.
1816’da savaş bittiğinde Kongre ve Başkan Madison 20 yıllığına ikinci bir ulusal banka için kanun çıkardı. Madison, banka banknotunu imzalayarak önceki duruşunu değiştirdi. Ancak eyaletler, banka şubelerini de eyalet sınırları içindeki diğer işletmeler gibi vergilendirmeye teşebbüs edince, bu meşhur bir Anayasa Mahkemesi (Supreme Court) davasına yol açtı.
1819 yılında görülen “McCulloch Maryland’e karşı” davasında Yüksek Mahkeme, bir eyaletin vergilendirme ve herhangi bir konuda federal kurumlara karşı üstünlüğünün, Anayasa’nın 6. Maddesine göre anayasaya aykırı olduğuna hükmetti. Daha da önemlisi Yüksek Mahkeme ulusal bankanın anayasal bir kurum olduğu kararını verdi. Ancak iki Kongre ve Başkan tarafından kabul edilmesine ve McCulloch Maryland’e karşı davasının sonuçlarına karşın banka tartışmalı olmaya devam etti.
Özellikle güneyliler ve batılılar Jefferson’un görüşlerini benimseyerek ikinci ABD ulusal bankasının, merkezi iktidarın anayasaya aykırı şekilde genişlemesi anlamına geldiğini savundu. Banka, ulusal bankacılık sistemine istikrar getirdi zira şöyle ki bankanın her eyaletteki şubesi resmi mevduatları kabul ederek federal vergi gelirinden pay aldığından çökmesi çok küçük bir ihtimaldi.
Ayrıca karşı çıkanlar, tam aksini savunarak bankanın Washinton’da kayırmacılık yaparak ve özel bankaları daha büyük riskler almaya teşvik ederek bankacılık sistemine istikrarsızlık getirdiğini söylediler. Andrew Jackson, McCulloch Maryland’e karşı davasından 10 yıl sonra 1829’da başkan olduğunda banka üzerindeki tartışma devam ediyordu. 1832’de Kongre bankanın imtiyazlarını uzatan bir kanunu kabul ederek üçüncü kez ulusal bankanın imtiyazlarını uzatma kararı alınca Jackson yasayı veto etti. Jackson “Banka beni öldürmeye çalışıyor ama ben onu öldüreceğim” ifadelerini kullandı.
Jackson, bankanın bir avuç zengin tekelci ve iyi bağlantıları olan spekülatörlerin elinde oyuncak olduğunu iddia ederek bankaya karşı çıktı. Jackson yabancı yatırımcıların banka üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu savundu ve Yüksek Mahkeme kararına karşın, Jefferson’ın yıllar önce öne sürdüğü gibi bankanın anayasaya aykırı olduğunda diretti.
Ama Jackson’un hazine bakanları başkanın federal hesapların ABD ulusal bankasından çıkarılması ve federal hükümetlerin parayı çalıştıkları bankalara aktarması yönündeki talimatlarına karşı çıktı. Jackson bu talimatı kabul eden Roger Taney’i atayana kadar pek çok hazine bakanını görevden aldı. Jackson kendi yolunda ilerledi ve bankanın imtiyazı 1836’da sona erdi. Bundan sonra 1913’te federal rezerv sistemi kurulana kadar 77 yıl boyunca ulusal bankacılık sisteminde federal bir kurum olmadı.
Ekonomi tarihçileri bunun iyi bir fikir olup olmadığı konusunda uzlaşamazlar. Kimisi bu dönemin ulusal ekonominin ulusal bir banka olmadan daha iyi olduğunu kanıtladığını savunurken diğer pek çoğu ise bunun çok açık bir ihtiyaç olduğunu söylüyor. Bugünkü federal rezerv tartışmalarında olduğu gibi konu kapanmış değil.
Konuşmacı: Brian Domitrovic
Çeviren: Cem Özen
Redaksiyon: Seçkin Sosyal
Kaynak: LearnLiberty.org