Konu hakkında daha derinlemesine bilgi sahibi olmak isteyenler aşağıdaki bağlantıları takip edebilirler;
- Bernie Is Not A Socialist and America Is Not Capitalist (blog article): Marxism isn’t the only political ideology that we frequently misuse. Learn why we’ve been mislabeling Bernie Sanders and America.
- That Time Ludwig von Mises Called Milton Friedman a Socialist…Really. (blog article): A fun history tidbit. Learn what drove Ludwig von Mises to accuse Milton Friedman of being a socialist.
- Why Government Fails and Why Ideas Matter (policy report): In this article from Cato, Professor Donald Boudreaux argues that ideas in themselves matter.
2 DAKİKADA MARKSİZM
Bence insanlar konu Marksizm olduğunda esasında neden bahsettiklerini bilmiyorlar. Keza sosyalizm konusunda da öyle. Birçok kelime için geçerli bu. Birçok kelime için aynısı geçerli ama insanların özellikle “Marksist” kelimesine dair hiçbir fikirleri yok. Öncelikle bana kısaca Marksizm’i tanımlar mısın? Daha sonra da seyahatin hakkında küçük bir şeyler anlatabilir misin? 2 DAKİKADA MARKSİZM Marksizm… Şimdi söyleyeceklerimi duyunca sağ cenahtan arkadaşlarım küplere biniyorlar. Diyorum ki, Karl Marx, 19. yüzyılın kıyas kabul etmez derecede en büyük sosyal bilimcisiydi. Bunu dediğimde Hoover Enstitüsü’ndeki sağcı arkadaşlarım çıldırıyorlar. Ardından “Fakat Marx tüm teorilerinde yanıldı” dediğimde bu sefer de sol cenahtan arkadaşlarım çıldırmaya başlıyorlar. Bu nedenle hiç arkadaşım yok galiba… Bir klasik liberalin hayatı… O kadar kolay değil, değil mi? Kesinlikle değil. Yani sen her cenahtan insanları kızdırıyor musun? Evet, iki tarafı da kızdırıyorum. Marksizm’in temel fikri, tarihin belirli bir kalıba sahip olması ve fikirlerin bu kalıbın sonucu olmasıdır. Bu kalıbın temeli, sınıf mücadelesidir. “Varolan tüm toplumların tarihi…” diye başlayan cümle, Komünist Manifesto’da anlatılan sınıf mücadelesinin tarihini özetler. Fikirlerin yalnızca bir yansıma olduğunu, fikirleri belirleyenin yalnızca sınıfsal konum olduğunu düşünüyorsanız Marx’ın takipçisisiniz demektir. Garip bir şekilde yaklaşık 1890-1980 yılları arası çoğu Batılı entelektüel az çok Marksist’ti. Hatta muhafazakarlar bile. Muhafazakarlar bile maddi çıkarların düşünceleri belirleyen ana unsur olduğuna inanıyorlardı. Ben ve benimle beraber sayısı sürekli artan tarihçilerin buna cevabı ise “hayır”dır. Fikirler maddi çıkarlardan bağımsız etkiye sahiplerdir. Tüm erkek ve kadınların yaratılıştan eşit olduğu düşüncesi de müthiş güçlü bir iddiadır. Ve bu da benim tekrardan yaşatmaya çalıştığım 18. yüzyıl liberalizminin eşitlikçiliğidir.
Kaynak: Learnliberty.org
Konuşmacı: Prof. Deirdre McCloskey / University of Illinois at Chicago
Çeviri: Berk Sagir
Redaksiyon: Ahmet Altundal